İzci Saygı Ve Sevgi Doludur
  İzcilik Oyunları
 

NEHİR:

           Küçük izciler iç içe iki daire olacak şekilde dizilirler yüzleri içeriye dönüktür. İç dairedeki küçük izciler nehirdeki kayalardır.

           Lider, "Nehirden yukarı" dediğinde dış dairedeki küçük izciler yürümeğe başlar "Nehir aşağı" dediğinde dış dairedeki küçük izciler ters istikamete dönüp yürürler.

           Diğer emirler şöyledir;

           Hızlı akıntı       -- Küçük izciler aynı istikamete koşarlar

          Akıntıdan kaçın  -- Küçük izciler kayaların arasından girip çıkarlar

           Kızılderililer     -- Küçük izciler Kızılderililer gibi ses çıkarırlar

           Kıyıya             -- Küçük izciler aynı yöne koşarlar ve dairenin etrafında bir tur döndükten sonra eşlerinin önüne geçerek çömelirler

– son kalan küçük izci ve eşi oyundan çıkar.

          HOPLA – ÇÖK

Malzeme: Bir düdük, her küçük izciye 3’ er fasulye

           Küçük izciler daire şeklinde yürürler. Lider düdük çaldığı zaman yere oturur. En son oturan küçük izci bir fasulye kaybeder bu yürüyüş hoplayarak, sekerek vs. şeklinde olabilir.

           Bu oyunun diğer bir şeklide şöyle olabilir.

Lider bir hikaye anlatır. Daha önceden kararlaştırılmış olan kelime geçtiğinde küçük izciler otururlar.

          KALEYE HÜCUM

           Malzeme: Futbol Topu

           Küçük izciler, hücum ve müdafaa takımları olarak ikiye ayrılırlar müdafaa takım yüzleri dışarı gelecek şekilde daire olurlar. Ve bir kaptan seçerler. Bu, kaptan dairenin içinde durur. Diğer takım bunların etrafına dizilirler topu içine atmaya çalışırlar.

           Top dairenin içine girdiği zaman içerde bulunan küçük izci topu dışarı atar.

           Ancak topun yere değmesi gerek. Yere değdiği taktirde kale zapt edilmiş olur ve takımlar yer değiştirirler.

 BAYRAK OYUNU

           Oyun Süresi bir-bir buçuk saatir.

           Birbirinden 500 m. uzakta iki tepe üzerinde birer bayrak vardır. Her bayrağın yanında üç izci bulunur. Bu izciler kendilerinden 500 m. uzakta olan izci kampından tepelere çıkmışlardır. Şimdi bu iki izci grubu birbirleriyle anlaşacaklar ve birleşeceklerdir. Kamp yerindeki diğer izciler bunların birleşmesine engel olacaklardır. Ancak bayrak yanındaki izcileri yakalaya bilmeleri için onların bayrak yerinden 200 m. uzaklaşmış olmaları şarttır.

           Dikkat edilecek noktalar: bayrak ile birbirleriyle anlaşarak buluşma noktalarını kararlaştırmalıdırlar. Bu yeri kamptaki izcilere anlatmamak için gayet gizli işaret vermelidirler. Tepeden ayrılırlarken mümkün olduğu kadar görünmemeli, gidecekleri yönü belli etmemelidirler.

            KUŞATILMIŞ ŞEHİR

           Oyun müddeti takriben bir saattir.

           Oyun sahası çalılıktır.

           Arazide belli bir nokta kırmızı kuvvetler tarafından kuşatılmıştır. Kırmızı kuvvetler bu noktaya ancak 300 m. kadar yanaşabilmiştir.

        Bunun dışında kalan mavi kuvvetler şehir ile anlaşmak maksadı ile 45 postacı çıkarmış ve bu şehre girme emrini vermiştir. Postacılar aldıkları mektubu kırmızı kuvvetler arasından geçerek arazide gösterilen özel noktaya (ağaç, flama, çadır) götürecektir. Kırmızı kuvvetler şehir ile dışarıdaki kuvvetlerin antlaşmasına mani olacaktır. Yakalanan postacıdan mektup alınır ve esir olarak bağlanır. Postacılardan 1/3’ ü başarılı olursa oyunu mavi kuvvetler kazanır.

           KAMP SAVUNMASI
 
           İzciler mavi, kırmızı olmak üzere ikiye ayrılır. Her grup iki üç kişilik küçük gruplara ayrılır. Sınırları belirtilmiş bir ormanın her hangi bir yerinde tahkim edilmiş bir kamp vardır. (Takriben 20 m. çapında bir sahaya ağaçlara kağıt yapıştırarak belli edilmiştir.)
           Küçük gruplara bölünerek ormanda bulunan kırmızı tarafın izcileri bu kamp yerine 50 m.’ den daha yakına yanaşamazlar. Mavi taraf izcileri oyun sahası sınırlarında yer alır ve kampa girmeğe çalışırlar.
           Dikkat edilecek noktalar: kırmızı taraf grupları mavileri kampa girmeden yakalamaya çalışırlar. Mavi gruplardan biri hiçbir yerden kampa girmek imkanını bulamazlarsa dolaşırlar gösteri hücumu yaparlar.
 
           İZCİ SÖZÜ YARIŞI:
          Malzeme: Her oba için, yeterli ufak kağıt, kalem

          Hazırlık: 1-7’ye kadar her oba için hazırlanmış ufak kağıt ve numaralanmış olarak (1-10 arasında)

          Her obanın karşısında 1,7 kadar ufak kesilmiş ve üstünde 1-10 kadar numara yazılı kağıtlar rakamlar görünmeyecek şekilde bir yere konur. Oba tek sıralı derin kolda bulunur. Başlama işaretiyle ilk izci koşar, bir kağıt alır. Okur ve kağıdın üstündeki numaraya göre izci türesini kağıda yazar ve sırasına döner. Böylece obadaki izciler oyunu sürdürürler sonunda küçük kağıtlar tasnif edilir. Doğru ve sayısı fazla olan hangi oba ise o kazanır.

           SARGI YARIŞI:
         Obalar derin kolda dizilirler. Obabaşı obanın önünde obaya karşı durur. Başlama işaretiyle ilk izci kendi fuları ile obabaşının başına, eline ayağına, dirseğiyle vb. yerlerden birine sargı yapar. Hemen yerine koşar. İkinci izci aynı şeyi yapar böylece hangi oba evvel bitirirse o kazanır.

           SANDALYEDEN SANDALYEYE:

         Obalar derin kolda ve aynı hizada geriye doğru dizilirler. Her obanın önüne iki sandalye 1m. aralıkla yüzleri obaya dönük durumda konur ve ayakları tebeşirle döşemeye işaretlenir. Başlama işaretiyle ilk izciler koşarlar. Birinci sandalyenin etrafında döndükten sonra (8 çizecek şey) yerine gelir ikinci izci koşar. Birinci gelen oba kazanır.

           KOVAYA FIRLATMA:

          Malzeme: İki tenis topu, plastik kova, bir değnek, tebeşir.

        Hazırlık: Salonda (arazide) 150 cm. eninde iki çizgi çizilir.

                        “geçilmez nehir”.

          Bir başka obanın obabaşı, nehrin karşı tarafında yere konmuş bir kova ve elinde bir değnekle durur. İlk izci topu kovaya sokmak için atış yapar. Obabaşı da elindeki değnekle topa mani olmaya çalışır. Bütün oba atış yapar. Obabaşı olduğu yerden adım atamaz ancak bulunduğu yerden müdahale yapabilir. İzciler de nehire giremezler başarılı atış puan getirir. En çok puan alan oba kazanır.

           DENGE YARIŞI:

         Malzeme: Metal bir tabak içi su dolu.

         Oba belli bir mesafede sıralanır. Başlama ve bitiş yerleri çizgi ile belli edilir. Yarışa başlayacak ilk izcinin önünde metal bir tabak içi su dolu vaziyette yerde durur. Başlama işaretiyle izci tabağın içindeki suyu dökmeden yarışı bitirirse o kazanır.

           TENEKE POLO
         Malzeme: Her oba için bir değnek, bir tane silindir teneke kutu.

         Obalar bir çizgiyi gerisinde obabaşı başta olmak üzere derin kolda sıralanır. Teneke kutu sahanın ortasında sonunda ve orta yerde durur. Oba başının sırtına ikinci izci biner ve eline değneği alır. Başlama işaretiyle kutuya kadar gidilir. Değnekle teneke kutu sürülerek başlama çizgisinden döndürülür ve yerine kadar sürülür. Daha sonra kutu eski şekline getirilir.    

           TİLKİNİN KUYRUĞU

        Sınıfın tahtasına kabataslak bir tilki resmi çizilir, kuyruğu çizilmez. Ebe, işaret edilen yerden gözü bağlı olarak (4-5 adım uzaktan) tahtaya gider ve kuyruğu çizer. İstenen biçimde çizen izci alkışlanır. Çizemeyen izci de yalnız işaret parmağı vurularak, sınıfça sessizce alkışlanır.

       Dilekler:

      Kuyruğu çizen izci, üzerine adını yazarsa, en yaklaşık çizebilen de ayrılmış, mukayese edilmiş olur.

           İĞNE-İPLİK OYUNU

İki grup halinde oynanacağı gibi, kümeler arası da oynanabilir. Küme veya gruplardaki izci sayıları eşitlenir. Her kümeye bir dikiş iğnesi ve bir de iplik verilir. İzcilere oynama sırasını tanıtmak için birden başlayarak sayı saydırılır veya elle sıra gösterilir. Bir numaralı izciler liderin, “Başla!” işaretiyle ipliği iğneye geçirirler, iki numaralı izciler gelir ipliği iğneden çıkarır, üç numaralı izciler gelir,ipliği iğneye takar ve oyun böylece devam eder. Grupların en son izcileri iğne ve ipliği lidere getirirler. İlk getiren grup, yarışmayı kazanır.

Dilekler:

1- İpliği takan veya çıkaranlar belli bir yere gelip,herkesin gözü önünde çalışmalıdır.

2- Her grubun başına bir başkan konması yararlı olur.


  MEŞHUR ADAMLAR
İzciler defter ve kalemlerini hazırlar ve lideri beklerler. Lider veya oyunu idare eden:

“Hangi harfi söylersem,o harfle başlayan ünlü kişilerin adlarını yazacaksınız...” der ve bir harf söyler. Belli bir zaman sonra siyasette, bilimde, tarihte, futbolda, müzikte vb. ün yapmış adamlardan en fazla isim yazan izci, oyunu kazanır.

         Dilekler:

1- Konu, küme seviyesine göre değişik alınabilir .İllerimizin yazılması, dağlarımızın yazılması, nehirlerimizin yazılması vb.  istenebilir.

2- Verilen süre bitince mutlaka tümüne kalemler bıraktırılmalı, hatta dirsekleri sırada olmak şartıyla havada  da tutturulabilir.

           BİR DAKİKALIK HATİP

        Ebeye bir konu verilir ve bir dakikada bunun hakkında sınıfa bilgi vermesi, tanıtması istenir .En güzel konuşan,anlatan ünitece seçilir.

 

           YİYECEK YEDİRME OYUNU

      Her oba birer takım olur. Obadaki bütün izcilerin gözleri bir kumaş veya fular ile sıkıca kapatılır. Beslenecek bebek (ki oda obanın bir ferdidir) takımların bulunduğu yerden uzak bir yerde bekler. 1. Yarışmacı elinde bir kaşık (içinde reçel veya yoğurt bulunabilir) ile besleyeceği bebeğe doğru yürümeye çalışır. Önemli olan bu bebeğin ağzını tam bulup hiç dökmeden onu beslemektir. Hangi takım bu işi başarırsa o birinci olur.

 

           TEHDİT EDİLEN KAMP

      İzcilerin yarısı ormanın içinde kamp kurarlar. Kamp yeri renkli flama veya yığılmış arka çantaları veyahut buna benzer şeyler ile temsil edilir. İzciler kamptan takriben 100 m. uzakta 50 m. aralıkla çepeçevre yer alırlar. İzcilerin yarısı bu postalar arasından geçerek kamp yerine gelmeye çalışırlar. Kamp yerini müdafaa eden izciler kampa 100 metreden yakına yaklaşamazlar. Kampı tehdit eden izcileri ancak bu mesafenin dışında vurabilirler.

      Hayat şeridi koparılan izci oyun harici olur. Kampı müdafaa edenlere şerit yoktur.

     Dikkat Edilecek Noktalar:

     Hücum edenler 20-30 metreye kadar gayet dikkatli yanaşmalı ve ondan sonra çabuk koşarak yarmaya çalışmalıdır. İlk üç kişi beraber hücum ederek biri yakalanırsa diğeri kamp yerine gidebilmelidir.

           BAYRAK ZAPTETMEK

      Oyun Müddeti: Oyuna katılacak izcilerin sayısına göre yaklaşık 2-3  saattir.

      Sınırları belli olan ormanlık bir araziye biri beyaz biri kırmızı iki, bayrak dikilmiştir. İzciler iki gruba ayrılır. (Sol kolları üzerine beyaz ve kırmızı yün ipliği bağlanarak birbirlerinden ayrılırlar.)  Bunların ödevi oyun sahasının muhtelif taraflarında ormanlık içine girerek bayrağı aramaktır. Her grup kendi bayrağını bulmak ve düşmanın hücumlarından korumak mecburiyetindedir. Diğer grubun bayrağını bulmak on sayı kazandırır. Eğer hasım bayrağı oyun sonuna kadar müdafaa edilirse 20 puan kazanılır.

     Oyunun Neticelenmesi: Hayat şeridi mücadelesi ile olur. (Kolundaki yün ipliği kopan izci yakalanmış sayılır.)

     Dikkat Edilecek Noktalar: Her iki grup küçük kısımlara ayrılır. Bunlardan bir kısmı oyun sahasına bayrağı aramaya giderler. Eğer bir grup tarafından her bir grup tarafından her iki bayrak da bulunursa görülmeyecek bir yere gizlenir ve burada müdafaa ederler.

           BASKIN

       Oyun Müddeti: 1/2-1 saattir.

      İzcilerin yarısı A noktasından B noktasına yürürler. Diğer yarısı yürüyen izcilere baskın ödevi almışlardır. Yol ormandan ve görünmeyen bir araziden geçer. Netice hayat şeridi mücadelesi ile belli olur.

      Dikkat Edilecek Noktalar: Yürüyüş yapan izciler ileri sürülmüş gözcülerle emniyeti temin ederler. Ve karşı tarafın bütün hilelerini meydana çıkarırlar. Bu suretle pusuya düşmezler. Arka taraflardan giderek diğer gruba baskın yaparlar.

            KARŞIDA AY VAR
       En az altı kişi yan yana dizilir. Birinci olan oyunu yönetir. Sorar “Karşıda ay var” der . İkinci kişi  “Hani nerede” der ve birincinin yaptığı hareketi yapar. Oyun aynı şekilde altı kişinin hareketleri yapması ile devam eder.. Sonunda hepsi tek ayak üstünde kalır ve birinci hepsini birden itekleyerek düşürür.

            ÇÖMEL – KURTUL

Ebe ayakta kimi görürse onu vurmağa çalışır bunun için ebe yanınıza gelirken hemen yere çömelir ebelemekten kurtulursunuz.

  İŞTE CİCOZ
Oyunda öbek bir ipten tutarak (ipe yüzük takılır) yüzüğü dolaştırırlar. Ebe kimin elinde yüzüğü bulursa o ebe olur. Oyun böyle devam eder.

  KELİME BULMA OYUNU

Örnek: Plaj – aj ile biten kelimeler

             Nikelaj – kamuflaj – makyaj

  BURASI – ŞURASI – ORASI

Burası deyince ebenin etrafında toplanılır. Şurası denilince başka yere toplanılır. Orası denilince başka bir yere toplanılır.

  YAKUP NERDESİN

Öbek halka olur. İki ayrı öbekten iki ayrı ebe çıkar. Birinin gözü bağlanır. Gözü bağlanan diğerine Yakup nerdesin ? diyerek yakalama- ya çalışır. 2. ebe el çırparak yerini belirtir.

 ALİ DİYOR Kİ

Ali ne diyorsa küme fertleri aynı hareketi yapar.

 KARIŞIK KELİMELER

 Durankucı – Kunduracı                    Cihanyeme – Meyhaneci

Bilalhumeci – Muhallebici                  Hacımam – Hamamcı

Şemibekci – İşkembeci                     Terimiçik – Kiremitçi

Alispeç – Salepçi                               Kılatacno – Lokantacı

Samikint – Makinist                           Tacikıras – Sigortacı 

  PARALI STAVET YARIŞI

 İkişer kol olunur. Başta duranların ebenin elindeki parayı bulmaya çalışırlar. Eğer para bulunursa gelip arkadaki arkadaşının eline vurur. Bulmazsa buluncaya kadar oyun devam eder önce bitiren oyunu kazanır.

  KIRMIZI – BEYAZ
Bu oyunda gruplar arka, arkaya oturanlar hangi grubun adı söyle- nirse onlar diğerini yakalar. Oyuncular bitinceye kadar devam eder.

  PEŞİMDEN GEL KARŞIMDAN GEL
Oyuncular daire olur her hangi bir oyuncuya vurur, ya peşimden gel ya karşımdan gel der. Oyuna bu şekilde devam edilir.

  ZIP – ZILDIR (Deve – cüce)

Öğrenciler komutla yatırılıp – kaldırılır eğer şaşıran olursa oyundan çıkarılır bir öğrenci kalıncaya kadar devam edilir.

  YAKUP DEDİ Kİ

Yakup dedi ki: Tüm hareketler Yakup dedi ki cümlesiyle başlar.

  YÖNLER

Ortada Lider durur Lider hangi tarafa dönerse gruplarda kendi yönünü bulur oyun böyle devam eder. 

  SIÇRAYAN HALKA

 İzciler halka olurlar. Halkanın ortasına bir izci çıkar. Bunun elinde bir ucuna ağırlık bağlanmış bir ip bulunur. (Ağırlık: ayak- kabı, kum torbası vs olabilir.)

İzci ipi çevirmeye başlar ve yavaş, yavaş uzatarak ayaklarına çarptırmaya çalışır. Halkadaki izciler ise ip üzerinden atlayarak kurtulmaya çalışırlar. İpe değen oyuncu oyundan çıkarılır.

  HOROZ DÖVÜŞÜ

 Öğrenciler iki gruba ayrılır, gruplar karşılıklı iki sıra haline getirilir. Ayak burunlarında çömelme vaziyeti alırlar. Karşılarında-kinin elleri içine, kendi elleriyle vurarak onun dengesini bozmaya yere oturtmaya, ya da elini yere vurmaya zorlar. Dövüşürken karşı oyuncunun dengesini bozmak için ayağa kalkmadan sağa, sola sıçranabilir.

Yere oturup düşen, ellerini yere değdiren, dayanan oyunu kaybetmiş sayılır. Yananlar bir kenara çekilir, sonunda hangi gruptan çok yanmış varsa o takım oyunu kaybetmiş sayılır.

 Dilekler:Kalabalık sınıflarda disiplinli olması için her gruptan teker, teker alınıp oynatılır, diğer öğrenciler takım tutar, teşyi ederler. Baştan söylenen 3-5 maçtan sonra galip takım ilan edilir. Böyle olunca, takımlara oyuncularını seçip çıkarma fırsatı da verilmiş olur.  

  ORKESTRA ŞEFİ KİM?

Ebe dışarı çıkar. Sınıftaki bir öğrenci şef olur. Şef ne yaparsa herkes onu yapar. Ebe içeri alınır. Ona şefin kim olduğu sorulur. Bulursa alkışlanır.


  BEN BİR AYI GÖRDÜM
Altı kişi yan yana dizilir. En öndeki:

-Ben bir ayı gördüm.

-Ne yaptı ne yaptı?

-Böyle yaptı (Eller uzatılır)

-Ben bir ayı gördüm.

-Ne yaptı ne yaptı?

-En öndeki poposunu yanındakine vurur ve en sondaki gafil avlanarak düşürülür.

   HAVA ÇOK SICAK
Öğretmen sınıftaki öğrencileri teker teker dışarı çağırarak sözlü yapar.

-Kalk bakalım oğlum Hasan.Hava hava çok sıcak arabayla Urfa’ ya gidiyorsun ne yaparsın?

-Pencereyi açarım öğretmenim.

-Güzel, peki dışarıdan içeri giren havanın basıncı nedir?

-Bilemiyorum öğretmenim.

-Bu da güzel, sıfır.Git arkadaşını çağır.

Sıra ile gelen diğer öğrencilerde sıfırı alırlar.

En son çıkan Serkan, Hakan’a: Arkadaşım sen sen ol sakın camı açma der.

-Söyle bakalım Hakan, arabayla Urfa’ ya gidiyorsun.Hava çok sıcak ne yaparsın?

-Ceketimi çıkartırım öğretmenim.

-Hava çok sıcak diyorum oğlum.

-Gömleğimi de çıkartırım öğretmenim.

-Oğlum Hakan hava çok çok sıcak.

-Pantolonumu da çıkartırım öğretmenim.

-Havca çok çok sıcak diyorum oğlum aç artık şu camı Hakan.

-Şu Sakarya’ da çırılçıplak gezerim ama asla camı açmam öğretmenim.   

  DİKKAT OYUNU

Baş parmağımı uzatıyorum.

Eeee çikki çakki çikki çakki ahaa ahaa (Nakarat)

(Sağa ve sola sallanarak bu sözleri söyler)

Başparmağımı uzatıyorum.

Dirseklerimi geri çekiyorum.

Dizlerimi büküyorum. (Nakarat)

Başparmağımı uzatıyorum.

Dirseklerimi geri çekiyorum.

Dizlerimi büküyorum.

Popomu geri uzatıyorum.(Nakarat)


  AŞURE OYUNU
Her obaya veya (her bir şahsa) aşure malzemelerinin ismini veriyoruz.

Aşure denince her oba (ya da herkes) ayağa kalkar şeker denince şeker obası ayağa kalkar.

Aşure bir tatlı türüdür derken aşure sözü ile ayağa kalkılır.Türüdür sözü ile oturulur.

 MEYVE SEPETİ

Elma üzüm denince sadece elma ile üzüm yer değiştirir.Ebe yer bulursa girer.Meyve sepeti denince herkes yer değiştirir.Ebe kendine yer bulmaya çalışır.

Bulma = Obalar liderlerin dört bir yanına dizilirler.Ebe ya da lider döndükçe obalar dönecekler. Yanlış dönen oba oyundan çıkıyor.

  KARGALAR KARTALLAR

İzciler iki sıra olur, yüz yüze iki metre ara ile dizilirler. Ebe karga dediğinde, kargalar kendi tarafındaki 8 metre mesafeye kaçarlar. Kartallar bu mesafede kime dokunursa o oyun dışı kalır. Kartal dendiğinde kartallar kaçar, kargalar yakalamaya çalışırlar. Eşit şekilde oyun tekrar edilir. Sonunda kimin tarafında daha çok izci kalmışsa oyunu o kazanır.

  NUH'UN GEMİSİ
İzciler eşit sayıda gruplara ayrılırlar, her gruba bir hayvan ismi verilir. Oyuncuların gözleri bağlanır ve uygun şekilde etrafa dağıtılır. Düdük çalınca izciler daha önce aldığı hayvan sesini çıkararak birbirini bulmaya çalışırlar. Saptanan sayıya göre ilk defa birbirini bulan grup oyunu kazanır.  (Hareketler kontrol edilerek çarpışmalar önlenmelidir.)
  MEYVE SEPETİ

Oyuncular kapalı yerde ise birer sandalye, açık havada ise kendilerine bir yer seçer ve daire çizer. Bir oyuncu açıkta kalır. Herkes bir meyve ismi alır. Açıkta kalan oyuncu meyve isimlerinden ikisini söyler. İsmi söylenen izciler birbirlerinin yerlerine geçerler, bunlar geçmeye çalışırken ebe bunların birinin yerine geçmeye çalışır. Açıkta kalan yine ebe olur. Ebe meyve sepeti dediği zaman herkes yer değiştirecektir. Oyun böylece devam eder. Oyuna zaman konulmalıdır.

  KOZALAK TOPLAMA

Her grup üçer kozalak alır. İkişer adım arayla birer daire çizilir. Kozalaklar daire içine konur. Düdük ile izci önce birinci dairedeki kozalağı alır başlangıç noktasına getirir bırakır. Sonra ikinci dairedeki kozalağı alır getirir.Sonra üçüncü dairedeki kozalağı getirir koyar. Hiç beklemeden ikinci izci bu defa kozalakları teker teker dairelere yerleştirir. Oyun böylece devam eder. Hangi gruptaki son adam bu işi önce bitirirse o oba oyunu kazanmış olur.

  BOM OYUNU
Oyun oynayacak 10 öğrenci çıkarılır. 7 ve 7’nin katlarında, sonu 7 ile biten sayılarda BOM deneceği açıklanır ve 1’den başlayarak sıra ile saydırılır. Yanılan, hata yapan oyundan çıkar. Oyun yeniden 1’den başlar. En son kalan yanılmayan öğrenci birinci ilan edilir.

  TELGRAF OYUNU
Oyunu yöneten kişi oynanacak oyun hakkında bilgi verir ve oyunun kurallarını açıklar.

Oynanışı: Yönetici, bir telgraf yazılacağını, bu telgrafın belirtilen sayıdan az olamayacağını, gönderenin ve alıcısının adresinin de olacağını belirtir. Her kelimenin mutlaka verilen harf ile başlanacağı söylenir ve belli bir süre verilir. Öğrenciler telgrafı yazdıktan sonra değerlendirme yapılır.
 
UZUN KUYRUK YARIŞI
Bir grup öğrenciye birer adet beyaz dosya kağıdı dağıtılır. En uzun kuyruğu en önce kim yapabileceği yarış sonunda belli olur. Belirli bir süre verilmelidir. (1 dakika gibi)

  DİKKAT OYUNU
Ayrı bir yere  (öğrencilerin göremeyeceği bir yere) değişik eşyalar konur. Bıçak, çatal, rozet, tebeşir, ayna, toplu iğne, bant, aspirin, kilit, anahtarlık vb. gibi. Bunların sayısı öğrencilerin yaşına göre değişebilir. Öğrenciler gruplara ayrılarak, gruplar sıra ile eşyaların olduğu bölüme gelirler. Eşyaların neler olduğunu dikkatlice incelerler. Gördüklerini belirli bir sürede (1-2 dakikada) yazmaları söylenir. Süre bitiminde değerlendirme yapılır.

  KARA-DENİZ-ADA OYUNU

Ortaya iç içe üç daire çizilir. Dairelerin içine Kara, deniz ve ada yazılır. Dairelerin dışında durulur. Oyunu yöneten kişi ne derse o yapılır. Örneğin DENİZ dediğinde deniz yazan yere, kara dediğinde KARA yazan yere, ada dediğinde ADA yazan yere sıçrarlar. Yönetici öğrencileri yanıltmaya çalışır. Örneğin kara deyip deniz yazan yere sıçrayabilir.Yanılan öğrenciler oyundan çıkarılır.

  DOĞRULUK OYUNU

Kovaya veya sepete 50-60 tane kozalak vb. gibi (lider tarafından sayı bilinmelidir.) koyulur. Her obaya kovadan atılan kozalakları toplamasını ve her obanın ne kadar topladığını sayması söylenir. Topladıklarını geri koymak kaydıyla 250 tane atıyoruz. Sayı söyleyin diyoruz. Obalar söylerler. Toplamı hesap edilir. 250’den fazlaysa doğru söyleyin diyoruz ve doğruyu söylemeleri sağlanır.

  HOROZ OYUNU

Lider iki kişiyi çağırır. Biri beyaz, diğeri başka bir renk olan iki mendili, çağrılan kişilerin görmeleri engellenerek arkalarına iğnelenir. Birbirlerinin arkasında hangi renk mendil olduğu buldurulmaya çalıştırılır. Kendi arkasındaki mendili arkadaşına göstertmemeye çalışır. İlk bilen oyunda kalır, bilemeyen oyundan çıkar ve yerine yeni oyuncu alınır. Oyun aynı şekilde devam eder.

  ŞÖYLE BÖYLE OYUNU
Bir izci, oyun alanının ortasına çıkar, elleriyle çeşitli değişik işaretler yapar. Başının, vücudunun kısımlarını gösterir ve her yeni hareketinde: “Şöyle veya Böyle!” der. Şöyle derken aynı işareti yapan izciler oyundan çıkar. Böyle derken yapan izciler çıkmaz. Hiç birini yapmayan da oyundan çıkar. Üç kişi kalıncaya dek oyuna devam edilir.

Dilekler:

1- Gürültüyü önlemek için, yanlış yapan izciler kendiliğinden çıkmaları aşılanmalı.

2- Alıştırıldıktan sonra bir izcinin yönetmesi,liderin gözcülük yapması yararlı olur.

            ÖLÜ YIKAMA OYUNU  

Gece ateşine katılan misafirlerden gönüllü bir kişi çağrılarak oyunda ölü rolü verilir.

-Ölü yere yatırılarak üzerine çarşaf örtülür.

gibi kocam ben ne yaparım bundan sonra der.

-Oğulları ölünün başına gelerek hem ağıt yakar hem de her biri ölünün el ve ayaklarını tutarlar.

-Karısı oğlanlarım hepiniz buradayken yardım edin de babanızı son kez yıkayalım der.

-Üzerine bir kova su dökerler.

 AHMETTEN GİYİNİYORUM AHMETTEN: (DEFİLE)

-Bir kişi elinde kazak sallayarak manken gibi defile yapar ve" Ahmet'ten giyiniyorum Ahmet'ten" der.

-2.Kişi ceket' ini göstererek "Ahmet' ten giyiniyorum Ahmet' ten" der.

-3.Kişi Pantolonunu göstererek "Ahmet' ten giyiniyorum Ahmet' ten" der.

-4.Kişi sadece şortla otaya gelip çekinerek dolaşır, Bunu gören esnaf niye böyle dolaşıyorsun derler

-Biraz önce üzerimdeki elbiseleri çaldılar. der.

  SOYUNMA YARIŞI:

Obalar bir çizgi gerisinde sırada dururlar. Başlama işaretiyle ilk defa obabaşları ayakkabılarını çıkararak obanın ortasına bırakır. Bunu takiben bütün oba fertleri de aynı şekilde ayakkabılarını çıkarırlar. Çıkarma işlemi bittiğinde yeniden giyinerek eski durumuna gelirler. Hangi oba bu işlemleri çabuk bitirirse o birinci olur. Oyunun daha uzun olmasını istiyorsak (fular, kemer, şapka vs.) de çıkarılır.

  GERİYE PAS VER:

Malzeme: Her oba için bir tebeşir ve top.

Her oba önüne 10 m mesafede bir çizgi çizer. Obadaki ilk oyuncu çizgiye topla birlikte ve takımının önündeki iki numaraya atar. İki numara çizgiye gelir üç numaraya atar. Oyun böylece devam eder. Eğer top düşerse o izcinin tekrarlanması ve takımının başındaki yerine gitmesi ve devam etmesi lazımdır.

  DOKUN SÖYLE

Çocukların her zaman kullandığı eşyalardan birkaçı masanın üzerine konur. İstekli olanlardan bir oyuncu çağrılır. Ona:

-Senin gözlerini bağlayacağım, masanın üzerinde duran bu eşyalara elinle dokunarak adlarını yüksek sesle söyleyeceksin, denir.

Oyuncu kaç eşyanın adını söylemişse o kadar puan alır.

Not: Masaya eşya yerine meyve, sebzelerde konabilir.

 KİM YOK

Öğretmen çocukların haberi olmadan oyunculardan birinin dışarı çıkarır ve :

–İçinizden birinin

Kalıcı Bağlantı Yorum (0)

İZCİ DÜĞÜMLERİ VE BAĞLARI
25/12/2007 · Kategori: IZCI DUGUMLERI VE BAGLARI

 

GEMİCİ BAĞLARI
Gemicilikte kullanma yeri fazla olan halatların kullanıldıkları maksada uygun olarak, kuvvetlerinden kayıp etmeyecek ve iş bittikten sonra kolayca çözülecek şekilde yapılan işleme Bağ denir.
Gemicilikte, 50 ye yakın değişik tip bağ mevcuttur. Bunların bu günkü işlemlerde en çok kullanılanları inceleyeceğiz.
Bir halatı bağ yapmadan evvel incelersek halatın uç kısımlarına Çıma iki çıma arasında kalan kısmına Beden ismi verilir.

Doblin: Şekilde görüldüğü üzere bir halat bedenin sarkık olan kısmına denir.

 

Kroz: Halat bedeninin veya çımalarının birbiri üzerine aykırı olarak konulmasıdır.

 

Piyanlı Kroz: Küçük yelkenli teknelerin çarmıh başlarına yapılan bu bağ, aynı kroz gibi olup krozun sabit durması ve açılmaması için üzerine ince gırcala ile piyan yapılır.

Volta: Halat çımasını, diğer bir halat bedeni üzerine veya bir babaya veyahut bir kolonaya bir kere sarıp bedeni cihetine alınmasıdır.

 

Meze Volta: Bir halatın çımasını bir seren veya kendi bedeni üzerinde bir kroz kırdıktan sonra şekilde olduğu gibi çıma ile bedenin mukabil taraflara alınmasıyla yapılır.
Kropi: Halat çıması, bedeni üzerinden bir kroz alınarak yine aynı bedenin altından alınıp evvelki krozun üstünden ve içinden geçirilmesi ile olur.

 

Dülger Bağı: Bir halatın çımasını veya filika parimasını kolonaya, serene veyahut filika kızaklarına bağlamak için kullanılan bağdır. Bu bağın bağlanıp çözülmesi çabuk ve kolay olduğundan gemicilikte en fazla kullanılan baplardan biridir.

 

Voltalı Dülger Bağı: Dülger bağından daha kuvvetli olmak için yapılan bu bağ dülger bağının bir volta fazlasıdır. Büyük işkampavyaları kızakla karaya çekerken dülger bağının daha kuvvetli olarak bağlanması icap ettiğinden kızak pariması kızağa bu bağ ile bağlanır.

 

Meze Voltalı Dülger Bağı: Denizde her hangi bir sereni çekmek veya sürüklemek için şekilde görüldüğü veçhile seren üzerine yapılan bir dülger bağı ile bir meze voltadan ibaret bağdır. Gerek dülger bağının gerekse voltalı ve meze voltalı dülger bağlarının nasıl yapılacakları şekilde kafi derecede açık olarak gösterilmiştir.

 

Düğüm: Halat çıması, bedeni üzerinde bir kroz kırıldıktan sonra şekilde görüldüğü üzere çıma krozun içerisinden geçirilerek hasıl olur.

 

Kazık Bağı:İki meze voltanın bir araya gelme şeklidir. İpin ucu direk, kazık, dal veya başka bir ipin arkasından dolandırılarak büyük kısmın altından geçirilir ve bir çapraz teşkil edilir. Çapraz teşkil edilen noktada alttan gelen ip tutulur uç aynı istikameti bir defa daha dolandırılır ve kendi altından geçirilerek çapraz yapılır. (Bu bağ bir ipi direğe, kazığa,ağaca bağlamak için kullanılır, çabuk çözülmez ve kaymaz.) Kazık bağı elde yapılarak kazığa geçirilerek yapılır.
Filika parimasını sahilde her hangi bir mahalle bağlamak veya bir halat çımasını puntel ve vardavela gibi iki tarafı kapalı demirlere raptetmek için kullanılır.

 

Çifte Kazık bağı veya Matafiyon Bağı: Kazık bağının iki veya daha ziyade voltasıdır. Kazık bağı gibi bağlanır, fakat sonuncu voltadan evvel bir başka volta daha yapılır. (Katiyen kaymaz, emniyetli bir bağdır, ince bir ipi kalın bir ipe bağlamak, bir ipi ağaca, direğe, dala bağlamak için kullanılır.Bu bağ yelkenleri matafiyonlarından serenlere, çarmıh iskalaryalarını çarmıhlara ve tenteleri de yine matafiyonlarından vardavelaya bağlamak için kullanılır. (matafiyon; tente ve yelkenlere açılan deliklerdir. Bu deliklerin içlerine konulan pirinç veya galvanizli demir halkalara da radansa denilir.)

 

Çifte Düğüm Bağı: İki halat çımalarını birbirine eklemekte kullanılır. Bir halatın çıması üzeine bir düğüm bağı yapınız. Diğer halatın çımasını bu bağın içinden geçirerek birinci halatın bedeni üzerinde olmak suretiyle ikinci bir düğüm bağı yapınız. Her iki halatın çımalarını suga ederek ve iki halatın bedenini çekmek suretiyle düğümleri birbiri yanına getiriniz.

 

Anele Bağı: Bir halatın çımasını demirin anelesine veya gemilerin, bağlamak üzere şamandıraya verecekleri yomaların çımalarını şamandıra anelesine bağlamak için yapılan bağdır.

Balıkçı Bağı: Anele bağının başka bir nevi olup görüldüğü gibi halatın bağlanacağı seren kolona baba veya anele üzerinden iki tam volta alınarak halatın çıması yani C ucu aynı dülger bağında olduğu gibi iki voltanın altından geçirilerek yapılır. C ucunun alacağı vaziyet noktalarla gösterilmiştir.

 

Kolona Bağı: Palamarları sahilde bulunan kolonlara bağlamak için yapılan bağdır.

Kandilisa Bağı: serenleri makara veya bastikalara diğer bağlardan daha yakın bulundurmak için yapılan bağdır. Yelkenli filikaların yelken serenleri kandilisa halatına (mezkür sereni yukarıya ve aşağıya kaldırıp indiren halata) bu bağ ile bağlanır.

 

Çifte Kandilisa Bağı: Bazı yatların gabya yelkenleri kandilisa halatlarına yapılan bu bağ, kandilisa bağının üç voltası olup üçüncü voltanın halat çıması, kendi bedeni etrafından dolaşıp üç voltanın altından geçirilerek ikinci ve üçüncü voltanın üstünden ve birinci voltanın altından olmak üzere çıkarılarak yapılan bağdır.

Margarita Bağı: Tekrar uzatılması icap eden bir halatı muvakkaten kısaltmak veya bedeni üzerinden kol atmış veya sair başka bir sebeple bedeninden zedelenmiş her hangi bir halatın o noktasından muvakkaten basıncı almak için kullanılan bir bağdır.

Sancak veya Iskota Bağı: Sancak savlolarını yekdiğerine bağlamakta, bir halatın çımasını makara bülbülüne raptetmekte ve flok yelkeninin gargari halatını (Gargari halatı, Flok yelkenini aşağıya çeken halattır. Makara bülbülü, makaranın altında bulunan halt çımasının bağlanmasına mahsustur.) floğun çörek yakasına bağlamakta kullanılan bağdır.

 

Çifte Sancak Bağı: Sancak bağının iki voltası olup yağmurlu ve fırtınalı havalarda sancak savlolarını yekdiğerine daha sağlam olarak bağlamak hususunda kullanılır.

 

Beden veya Kamçı Bağı: İnce bir halatı, kalın bir halatın bedeni üzerine bağlamakta kullanılır. Mesela kamçılı palanganın kamçısını patrisa, çarmıh veya sair her hangi kalın bir halatın bedeni üzerine bağlamak hususunda kullanılır.

İzbarço Bağı: Gemilerin sahile verilen yomaları sahilde bir babaya takmak için halatın çımasına yapılan geçici bir kasadır. Gabya çubuğu ile patrisalarda çalışacak personeli bu gibi yüksek mahallere çıkarmak ve indirmek için de bu bağ kullanılır.

 

Leş veya Sugalı İzbarço Bağı: Suyun üstünde veya dibinde görülüp de yetişilemeyen veya el ile dokunulması istenilmeyen her hangi bir cismi tutmak için kullanlan ve kement gibi çekildikçe sıkışan bir bağdır.

 

Doblin İzbarço Bağı: Bir halatın çımaları başka işlerde kullanılıp yalnız doblinine yapılan izbarço bağı olup direk ve çubuk gibi yüksek mahallere çıkmak için kullanılan bu bağ şekilde görüldüğü üzere iki kasadan ibarettir. Kasalardan biri koltuk altına diğeri de kalçalar altına alınır.

 

Çifte İzbarço Bağı: Personeli bir direğe veya bacaya veyahut Istralyaya çıkarmak için kullanılan bir bağdır. Görevli er bu bağın bir doblinine oturur, diğeri doblin koltuk altlarından geçer. Halatın diğer çıması erin çıkacağı donatılan bir bastikadan geçirilerek istenilen yere kolayca çıkarılır.

 

Camadan Bağı: Yelkenlerin camadana vurulması yani (yelken satıhlarının küçültülmesi) için camadan(kalçalarını) kamçılarını birbirine bağlamakta kullanılır.

 

Yoma Bağı: Aynı burgatada olmayan halatları yekdiğerine bağlamak için kullanılır.

 

Meza Voltalı Yoma Bağı: Gemilerin sahile veya şamandıralara bağlamak üzere kurt ağızlarından ve loçalardan verecekleri halatları yekdiğerine eklemekte kullanılır.

İzbarçolu Yoma Bağı: Kurt ağızları ve loçalardan geçmeyecek iki halatı yek diğerine bağlamak hususunda kullanılır.

 

Kanca Krozu Bağı: Çıması kısa kalmış bir halatı palanganın hareketli makara kancasına bağlamak için kanca üzerine yapılan bir krozdan ibarettir.

 

Burmalı Kanca Bağı: Her hangi bir halatı bedeninden palanganın kancasına bağlamak için yapılan bağdır.

 

Çifte Kanca Bağı: Palanganın kancasına emniyet edilemediği zamanlarda halat çıması palanganın makara bülbülüne bu bağ ile bağlanır.

Bindirme Kanca Bağı: Kanca ağzının açılmasına mani olmak için yapılan bağdır.

 

Tahta Bağı: Bacayı ve bordayı raspa etmek veya boyamak için baca yahut bordaya iskele kurmak üzere asılan tahtaların uçlarına yapılan bağdır.

 

Buranda Bağı: İstif olunacak yelkenleri ve buna benzer eşyayı bağlamak için yapılan meze voltalardan ibaret bağdır. Harp gemilerinde erat burandaları da bu bağ ile bağlanır.

 

Küp Bağı: Küp gibi kaidesi küçük karnı geniş cisimlerin dikey kaldırılması için küpün üzerine yapılan bağdır.

 

Olta Bağı: Çözülmesine lüzum görülmeyen eskimiş halatları eklemekte kullanılan bağdır. Balıkçı oltalarındaki kıllarda yekdiğerine bu bağ ile bağlanır.

 

Barbarişka: Irgat veya bir vinçle iyice boşu alınmış bir yomayı muvakkaten tutarak kaçırılmadan babalara volta etmek için yomanın bedenine şekilde görüldüğü üzere bir meze volta alınıp bükümü cihetine sarılan ince bir halattan ibaret bosaya barbarişka tutmak denir.

 

İspanyol Çıngınası: Gergin bulunan iki halatı bedenlerinden birbirine yaklaştırmak için üzerine sarılan ince bir halatın iki ucuna kavela takıp kavuşturulacak halatları birbirine kavuşturmak usulüne İspanyol çıngınası denilir.

Kavela Bağı: İspanyol çıngınası ve bilhassa piyan yapılırken halatın çımalarını iyice sıkmak için kavelanın ucuna yapılan bağdır.

 

Marsepet veya Filador Bağı: İki kasayı yekdiğerine veya yelkenli filika çarmıhlarını landa demirine raptetmek için kullanılan bağdır.

Piyan Bağı: İki ayağı aynı derecede zor gören çarmıh veya patrisa kasalarını teşkil etmek veya makara sapanlarını bağlamak için ince halatlarla, tel ve kalın halatlar üzerine yapılan bağdır.

Kroz Piyanı: Şekilde görüldüğü gibi kroz teşkil eden arma kasalarına krozun açılmaması için yapılan bağdır.

 

Çıma Piyanı: Halat çımalarının açılıp bozulmaması için çıma üzerine yine ince halatlarla yapılan bağdır.

 

İstırangilo: Kasalara yapılan piyan bağlarının sıkıştırılması için üzerine aykırı olarak sarılan diğer piyan bağıdır.

Mürsile veya Ala Portekiz Piyan Bağı: Gergin bulunan iki halatın bedenlerine yapılan piyan bağıdır.
Yukarıda yazılı piyan bağlarından başka adi piyan bağı denilen piyan bağları da büyük ve küçük yelkenli gemilerin arma kasalarında kullanılmaktadır.

İzbarço Tahtası: Direk ve bacalarda boya ve raspa işiyle meşgul bulunan tayfaya boya patlakları ile fırça ve raspa çekiçlerini çıkarmak için kullanılan tahtadır.

Fıçı İzbarçosu veva İzbirosu: Bir fıçıyı ağzı açık olduğu halde dikey kaldırmak için şekilde görüldüğü üzere fıçının alt başından vurulan izbirodur.

Kasalı İzbiro: Bir fıçıyı ağzı kapalı olduğu halde tıpa deliği üstte olmak üzere yatay vaziyette kaldırmak için şekilde görüldüğü gibi mezkur fıçının bedeninden ve şişkin vurulan izbirodur.

 

Denk İzbirosu: Şekilde gösterilen denk ve buna benzer eşyayı gemiye almak ve gemiden çıkarmak için kullanılan doblin izbirodur.

 

Çırçıl: Bir fıçıyı ufki kaldırmak için iki başlarına takılan iki adet enli kancalı bir zincirdir.

 

Arap Bocisi: Rıhtıma rampa etmiş bir geminin rıhtıma yakın bir lumbarından fıçı, bidon ve sair yuvarlak eşyayı rıhtıma çıkarmak veya rıhtımdan almak için kullanılır.
Lumbardan rıhtıma şekilde görüldüğü üzere birbirine yakın olarak iki adet sağlam ve kalın kalas konulur. Kalasların üzerine uçları gemiye merbut iki halat yatırılır. Fıçının altından bir doblin alınarak şekilde görüldüğü gibi tutulur. Hareketli çımaların yani eld bulunan halatların yavaş yavaş laçkasıyla fıçı veya sair madde meniyet ve kolaylıkla rıhtıma çıkarılmış olur.
Bundan başka gemiye alınacak ağır kalas ve saire eşyanın mavna içinde veya gemi ambarında istif esnasında kolaylıkla kavanca edilmesi hususunda da kullanılır. Bu gibi ahvalde iki halatın her iki çıması mapalara veya direk gibi sağlam yerlere tespit edilir. Halatın bedeni kavanca edilmesi lazım gelen maddenin altından dolaştırılarak dikmenin veya vinç bumbasının kancasına rapdedilir. Vincin hareketi ile beden üzerindeki eşya mapalara bağladığımız halatın çımaları tarafına doğru ağır ağır kavanca edilir.

 

Çifte Düğüm:Bir ipin ucu kendi üzerine çaprazlanmak ve sonra arkasından dolaştırılarak hasıl olan delikten iki üç defa Geçirilmek suretiyle yapılır. (Şekil: 1)

 

İlmek
Bir ipin ucu kendi üzerine çaprazlanmak ve sonra büyük kısmın bunun üzerine bükülerek hasıl olan geçirilmek suretiyle yapılır. Daha çok merdiven yapmakta kullanılır. (Şekil: 2)

 

Direkleri X Şeklinde Bağlamak
Direkler x şeklinde konur, ipin ucu üstteki direğe voltalı dülger bağı ile bağlanır. (Şekil: 92-1) sonra Her iki direğin arkasından dolandırılarak 7-8 defa sarılır. (Şekil: 92-2) İki defa direk arasından geçirilerek alttaki direğin arkasından bir defa dolaştırılır (Şekil: 92-3) ve daima iki direk arasından geçmek üzere birkaç defa sarılır. Nihayet alttaki direğin üst ucuna kazık bağı ile bağlanır. (Şekil: 92-4)

 

İki Direği Yan Yana Bağlamak
Direkler yan yana konur. Bunlardan birinin üzerine kazık bağı atılır, ip diğerinin altından dolaştırılarak çaprazlanır, sonra bağlanmış olan direğin etrafında dolaştırılır, tekrar çapraz getirilir, bu suretle 8 çizer gibi 8-10 defa dolaştırılır, sonra iki direğin arasından iplerin üzerinden sıkıca sarılarak diğer direğe kazık bağı atılarak bağlanır. (Şekil: 4)

 

Direkleri Uç Uca Bağlamak
İki direği uç uca eklemek için üzerine yatırılarak çift bükülür ve iki direğin birleştiği yüzlerin kenarına konur. (B) ucu ile direklerin ve kendi evvela direklerin bu kısımları yontularak düzleştirilir, ipin (A) ucu kendi üzerinden sarılır, en sonunda bu (B) ucu bükülü ucun (G) gözüne geçirilir ve (A) ucundan çekilir. İp bir miktar içeriye girdikten sonra her iki taraftaki uçlar kesilir.

 

Ağız Bağı : Kancaların ağızlarına yapılan bağlardır. Yapılışı (Şekil: 7) de gösterilmiştir. (Kancalara takılı ip veya halatların çıkmasına engel olmak için kullanılır.)

 

Branda Bağı : Birbiri arkasına yapılan meze voltalardan meydana gelir. (Şekil: (İki direği birbirine bağlamak, denk veya paket yapmak, süpürge saplarını bağlamakta kullanılır.)

 

Halka Bağı : İpin ucu halkadan geçirildikten sonra, büyük kısmı üzerine kazık bağ

.
 
 
  BuGüN 20 ziyaretçi (34 klik) KiŞi Burdaydı Copyright>www.izcitutumludur.tr.gg.
 
 
Izcı Tutumludur'a Hos Geldiniz!!!"